7 Şubat 2020 Cuma

Yıllar sonra aniden!



Evet yıllar sonra uğradım buralara.

Artık anlaşılmak gibi bir derdim var.Yıllar nasıl da değiştirmiş beni, bunu çok iyi görebiliyorum şimdilerde.Hazır mısınız geçen onca yılın sorularını,acılarını,cevapları,beklentileri,yok oluşları,var oluşları... hepsini işte konuşalım diyorum.

Kimim ben yahu soruları, veryansınları sonucu dedik ki biz psikolog olmayalım biz mimar olalım. Üretelim çünkü yaratıcı bir elimiz, hayallerimiz var. Böyle önümüze verileni ezberlemekle olmaz. Aldık elimize vitrivius kitabını, düşledik mimarlığı. Tabii bir yandan da platonculuğun gizli kuralıdır; bir taraflarımızı sağlama aldık amiyane tabirle. Hayatımızda ilk defa bir işe girdik, çalışmayı, alın terini ve bir çok şeyi deneyimledik. Biriken ter damlalarıyla masamızdan bilgisayarımıza kadar kendimizi donattık. Evet, artık hazırdık mimarlığa. O büyük hayallere, bilimum tasarım yapacağım, uf var ya işte ne biliyim bu tarz bir ton heves mi desem cahillik hezeyanları mı, yaşadım bolca.

Bu motivasyonla ilk senemizde anlamadık pek bir şey, bir ton teknik terimle güya 'tasarım' sektörüne bir giriş yapıverdik. Hızımızı da alamadık he, bölüm  birincisi oluverdik. Sonra çift anadala başvurduk, dedik ölçeği büyütelim başka ölçeklerden algılayalım mimarlığı. Bakınız bunlar muazzam çabalar, kafalar filan. Arkadaşın 5 saat çalışır sen 10 saaat, o 6 saat uyur sen 3 saat böyle böyle geçirdik mi bir seneyi de. Yine çapla filan koruduk malum pozisyonumuzu. Tabii bu girdiğim yaz da staj ile geçirdik 3.5 ayımızı.Kah şantiye de sıva çektik, kah ofiste puding yaptık efenim. Elimizden de gönlümüzden de her iş geldi, aşka geldik hele şantiye de alimak tepelerinde harlem shakeler filan yaptık...

Ama aklımız da bir yandan durmuyor, klasik ikizler tiplemesiyiz efenim akıl zehir akıl kaos. O zamanlar Hamdi hocamızla da haşır neşiriz, sağ olsun 1 düşünürdüm 10 düşünür oldum, hamd olsun sayesinde. Yazın sonunda, kafada üretilen yargıların testi gerçekleşmişti. Artık, sözümüz sözdü.Üçüncü sınıf sonunda karar vermiş olacaktık yolumuza, biz bu camianın neresinde sürünecektik efendim, üç kuruşa göbek atacaktık, gerim gerim gerilecektik?

Velhasıl yaza kalmadı, güz döneminden şekillenmeye başladı yolumun bordür taşları, dedim bunu path array yapacağım da path nerde len? Süreç asıl işte o zaman başladı efenim, cevaplara somut tokatlar da o zaman atılmaya. Böyle gidiyoruz yolumuzda, akademik açıdan efenim, fena düşüşlerdeyim gano gerilemiş, gerilim artmış. Gel gelelim kyk babamız kredimizi kesmeye hazırlanırken ben o sırada çocukluk arkadaşım sayesinde bunalım döneminde İkea da işe giriyorum.

Çok geçmiyor oda düzmem lazım geliyor, gelmişiz 22 yaşına odamız yok, dedik onu da kuralım. Neyse biz şirinelerden hallice ev düzedururken, hesap hareketlerinde yaprak kıpardamıyordur. Öğrenilir ki kyk babamız bize yol vermiştir, brüt 15 bin tl borçla da güle güle demiştir. O vakit anlaşılır ki iyi ki bunalıma girilmiş, iyi ki işe girilmiştir. Her şeyden bir haberli belki de habersiz dönem sonu tüm maaş yatırılır efendim final teslimine... Gel gelelim kaldık efendim, çok güzel kaldık. Valla çok beğendik biz. Efendim neyse yaz okuluna da gittik, arada 1 hafta geçer geçmez hoppa tekrar nöbetli ateşli günler baş gösterivermiştir. Tatil storyleri izlerken geçiverilir projeden. Ama bir yandan da devam edilir kölelik sistemine.

Dördüncü sınıfa başlanır, tatlı bir hoca ile tanışılır. Ama proje çizilemez, yaratı sanrılarına yakalanılır, bırakma düşüncesindeyken anneye kıyılamaz ve teslim yapılır. Kaçınılmaz son, kalınmıştır. Dönem uzatılmıştır, birincilik hakkı elinden alınmıştır bu zavallının. İşte şimdi bunca şeyin arasında bir sürü ders var, neyi kaybetmekten korktuysak kaybettik efendim.Kaybetmeye de mahkumuz.

Yıllar öncesinden biri gelir, o günleri hatılatır size, yıllarca aradığınız o insanı o ruhu o kalbi tekrar ararsınız içinizde, yollarınız buraya çıkar. Yollarınız geçmişe çıkar her daim. Daha güçlenmek için dönmek gerekti buralara.Bizde döndük...